بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

الٓرۚ تِلْكَ ءَايَٰتُ ٱلْكِتَٰبِ وَقُرْءَانٍ مُّبِينٍ ١

Elif, Lam, Ra. Bunlar kitabın ve Kur'an'ı Mübin'in ayetleridir.

– İbni Kesir

رُّبَمَا يَوَدُّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لَوْ كَانُواْ مُسْلِمِينَ ٢

Kafirler bir zaman gelir ki müslüman olmayı isteyeceklerdir.

– İbni Kesir

ذَرْهُمْ يَأْكُلُواْ وَيَتَمَتَّعُواْ وَيُلْهِهِمُ ٱلْأَمَلُۖ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ ٣

Bırak onları; yesinler, eğlensinler ve kendilerini emel, oyalayadursun. Sonra öğreneceklerdir.

– İbni Kesir

وَمَآ أَهْلَكْنَا مِن قَرْيَةٍ إِلَّا وَلَهَا كِتَابٌ مَّعْلُومٌ ٤

Biz, hiç bir kasabayı bilinen bir yazısı olmaksızın helak etmedik.

– İbni Kesir

مَّا تَسْبِقُ مِنْ أُمَّةٍ أَجَلَهَا وَمَا يَسْتَـْٔخِرُونَ ٥

Hiç bir ümmetin süresi öne geçmez, geciktiremezler de.

– İbni Kesir

وَقَالُواْ يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِى نُزِّلَ عَلَيْهِ ٱلذِّكْرُ إِنَّكَ لَمَجْنُونٌ ٦

Dediler ki: Ey kendisine kitab indirilen kişi; sen, mutlaka delisin.

– İbni Kesir

لَّوْ مَا تَأْتِينَا بِٱلْمَلَٰٓئِكَةِ إِن كُنتَ مِنَ ٱلصَّٰدِقِينَ ٧

Doğru söyleyenlerden isen; bize, melekleri getirmeli değil misin?

– İbni Kesir

مَا نُنَزِّلُ ٱلْمَلَٰٓئِكَةَ إِلَّا بِٱلْحَقِّ وَمَا كَانُوٓاْ إِذًا مُّنظَرِينَ ٨

Biz, melekleri ancak hak ile indiririz. O zaman da kendilerine mühlet verilmez.

– İbni Kesir

إِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا ٱلذِّكْرَ وَإِنَّا لَهُۥ لَحَٰفِظُونَ ٩

Muhakkak ki Kur'an'ı Biz indirdik Biz. Onun koruyucusu da elbet Biziz.

– İbni Kesir

وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا مِن قَبْلِكَ فِى شِيَعِ ٱلْأَوَّلِينَ ١٠

Andolsun ki; senden önce çeşitli milletler içinde de peygamberler göndermiştik.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu